KABE-İ MUAZZAMA:
Yeryüzünde yapılan ilk
mabed. Müslümanların kıblesi. Arabistan'ın Mekke-i mükerreme şehrindeki
Mescid-i Haram'ın ortasında bulunan taştan yapılmış dört köşeli bina. Beytullah,
Beyt-ül-haram, Bekke, Beyt-ül-atîk, Hatime, Basse, Kadîs, Nazır, Karye-i Kadîme
adları ile de anılmıştır. Allahu
teala Kur'an-ı kerîmde mealen buyurdu ki:
Allahü teala, Kabe'yi, o
Beyt-i Haram'ı insanlar için din işlerinde bir düzen ve dünyada cinayetten emin
bir yer kıldı. (Maide sûresi: 97)
Kabe-i muazzamaya bakmak
sevabdır. İlk görüldüğünde yapılan dualar kabûl olunur. Peygamber efendimiz
aleyhisselam Kabe-i muazzamayı gördüğü zaman; "Ey Allah'ım! Bu beytin
şerefini, saygısını, heybetini arttır. Hac ve umre yapanların da şerefini, din
gayretini, azametini (büyüklüğünü) ve keremini (cömertliğini) ziyade et"
diye dua ederdi. (Ezrakî)
Kabe-i muazzamayı, ilk
olarak meleklerin yardımıyla Adem aleyhisselam inşa etti. Nûh aleyhisselam
zamanındaki tûfana kadar zaman zaman tamir edildi. Tûfandan sonra, İbrahim
aleyhisselamın, zamanına kadar yeri belirsiz olarak kaldı. İbrahim aleyhissel
am oğlu İsmail aleyhisselamla birlikte Allahü tealanın emriyle Kabe-i
muazzamayı yeniden inşa etti. İbrahim aleyhisselamdan sonra zaman zaman yıkılıp
yeniden inşa edilen Kabe-i muazzama, Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve
sellem otuz beş yaşınd ayken, Mekkeliler tarafından, 683 (H.64)te Eshab-ı
kiramdan (Peygamber efendimizin arkadaşlarından) Abdullah bin Zübeyr ve Emevî
halîfelerinden Abdülmelik bin Mervan'ın Mekke valiliğine tayin ettiği Haccac
bin Yûsuf tarafından tekrar inşa edildi. (Ezrakî)
Kabe-i muazzama m yükseklikte olup, dört köşe ve taştandır.
Kuzey duvarı 8,8, güney duvarı 7, doğu duvarı 1190 santim batı duvarı 1280
santim uzunluğundadır. Doğu ve güney duvarları arasındaki köşede Hacer-ül-esved
taşı vardır. Kabe-i muazzamanın doğu duvarında bir kapı vardır. (Eyyûb Sabri
Paşa)
KABE’NİN ÖRTÜSÜ:
Kabe’nin örtüsü şpektir
ve Kabe’ye özel bir hükmü vardır. Diğer mescidlerde ipek kullanılamaz. Her yıl
Aşura günü bu örtü değiştirilirdi.
ÖRTÜNÜN NE YAPILACAĞINA
DAİR:
Fakihînin "Kitab-ı Mekke" adlı eserinde, Alkame İbn
Ebû Alkame yoluyla naklettiğine göre Hz. Aişe r.a. şöyle demiştir: "Şeybe
el-Haccî bana gelerek, 'Ey Müminlerin Annesi! Kabe örtüleri bizde toplanıyor.
Epey de çoğaldı. Biz o örtüleri çıkarıp derin çukurlar içine defnediyoruz.
Böylece adetli ya da cünüp kimselerin giymesini önlemiş oluyoruz" dedi.
Hz. Aişe r.a. ona, "Ne kötü bir uygulama. Aksine git onları sat ve
parasını Allah yolunda infak et, miskinlere ver. Çünkü örtüyü çıkardıktan sonra
onu adetli veya cünüp bir kimsenin giymesinde beis yoktur." diye cevap
verdi. Bunun üzerine Şeybe onları satılmak üzere Yemen'e gönderdi. Parasını da
belirtildiği şekilde kullandı." Beyhakî olayı bu yönüyle nakletmiştir.
Fakat senedinde zayıf bir ravi vardır. Fakihî'nin senedi ise sağlamdır.
Fakihi, İbn Haysem yoluyla şöyle nakletmiştir; "Benî
Şeybe'den bir kimse bana şöyle dedi: "Şeybe İbn Osman'ı, Kabe örtüsünü
miskinlere paylaştırırken gördüm."
ibn Ebi Nuceyh'in, babasından naklettiğine göre de, Hz. Ömer
r.a. her yıl Kabe'nin örtüsünü çıkarır ve hacılara paylaştırırdı. (Fethul Bari)